12 Haziran 2011 Pazar

Asimile hayatımın geldiği nokta...


Masterchef finaline ağlamak. Evet, önce bir küfür savurdum, sonra da oturdum ağladım.
İnsanların hakkının yenmesinden nefret ediyorum. Adam kayıranlardan, para için iş etiğini hiçe sayanlardan, danışıklı dövüşçülerden, riyakarlardan... işin özü bu dünyanın ta kendisinden.

Bir insan asimile olur da bu kadar mı olur arkadaş? Yok artık bu başka, bambaşka bir şey. Lanetli olmanın falan da ötesinde. Hiç bir işi, istisnasız, rast gitmez mi bir insanın? Hiç bir dileği tutmaz, hiç bir tuttuğu kazanmaz mı? Futbol, basketbol, tenis başta olmak üzere tüm sporlar, yarışma programları, siyaset, sosyal hayat, şans oyunları... Tarafını tuttuğum, sevdiğim, taraftarı olduğum hep kaybeder. takımım şampiyon olmaz, sevdiğim sporcu sakatlanır, tuttuğum yarışmacı elenir, televizyon yarışmalarında para kazansın istediğim avucunu yalar, siyasette zaten benim görüşlerimin kazanması imkansız bu ülkede insanlar böyle umursamazken... bana amorti bile çıkmaz yahu . Değil ki çekilişle binlerce insanın arasından bir şeyler kazanayım, fanatiği olduğum takımlar şampiyon olsun ben sevineyim falan... teehh...

İşin özü sevgili dostlar, master chef te bile kaybedebilme becerisine sahibim. Daha yetenekli, daha bilgili, daha iyi yemek yapan, yemek kültürü daha geniş olan kazanamıyor, neden? Çünkü ben onun hakettiğini düşünüyorum, onun tarafını tutuyorum. Tutmaz olaydım. Olmaz olsun böyle hayat.
Ne futbolun-tenisin, ne master chef in, ne bu ülkenin, ne de dünyanın adaleti yok arkadaş, yok...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ben de düşündüm